@serkanakkoyun2022 Dünya Kupası’nın Öne Çıkan Taktik Detayları
Savunma Çizgisi Yükseldi
Takımların bir çoğu bu turnuvada orta sahayı merkezden kapatarak savunma yapma yöntemini benimsedi. Bu yüzden 2’li merkez orta sahalar ile oynadılar ve hatta şampiyon Arjantin gibi takımlar merkez ikiliyi en az bir kanat ve santrforla da destekleyerek göbeği 4 kişiyle savunmaya kadar götürdü işi.
Bu merkez savunmasını kompakt yapabilmek için de savunma çizgisini son Dünya Kupası olan 2018’e göre daha da öne çektiler. Katar’daki takımların savunma çizgilerinin ortalama konumu 2018 Dünya Kupası’na göre 80 cm daha ileride yer aldı. Buna bağlı olarak kaleciler de daha önde konumlandılar.
2018 Dünya Kupası ortalama savunma çizgisi mesafesi 35.8 metre 2022 Dünya Kupası ortalama savunma çizgisi mesafesi 37.6 metre
Kenarlardan Yapılan Hücumlar Arttı
Takımların merkezlerini iyi savunmaları ve defans hattını daha önde kurmalarına karşın atak yapan takımlar da 2 plan uyguladılar. Bunlardan bir tanesi daha fazla kenar hücumu. Atak yapan takımların üçüncü bölgeye giriş yüzdelerine baktığımızda sağ ve sol kanatların %55 paya sahip olduklarını görüyoruz. Oyunu genişleten bekler ve kanat oyuncuları takımların yeni güçlü hücum silahları olabilir.
2010 Dünya Kupası’nda üçüncü bölgeye girişlerin %25’i merkezden 2022 Dünya Kupası’nda üçüncü bölgeye girişlerin %26’sı merkezden
Bir diğer hücum tarzı ise kanat ataklarıyla bağlantılı olarak kenar ortaları. Fakat burada nicelikten çok nitelik öne çıkıyor. Takımlar ortalama olarak 2018 Dünya Kupası’ndan daha az kenar ortası yapmış ama daha fazla gol kaydetmişler. Kalite ve becerinin öne çıktığını, bunda da santrfor tercihlerinin rol oynadığını söyleyebiliriz. Özellikle 1 vs. 1 oynamayı beceren kanat oyuncuları ve ceza alanında hareketli bir santrforu olan takımlar bu trendi sürdürecek gibi görünüyor.
2018 Dünya Kupası ortalama kenar ortası 14.3, gol sayısı 24 2022 Dünya Kupası ortalama kenar ortası 13.5, gol sayısı 45
Santrforlar Döndü ve Dönüştü
Santrforlar demişken klasik 9 numaların dönüşünü ve dönüşümünü de konuşmak lazım. Bu Dünya Kupası’nda sahte 9 neredeyse hiç kullanılmadı. Zaman zaman Messi gibi oyuncular santrfor bölgesine indiler fakat rolleri gereği 9’u oynamadılar. Alvarez başta olmak üzere 9’daki oyuncuların dönüşen rolleri ise önemliydi. Bu Dünya Kupası’nda 9 numaralar, bir önceki kupaya göre savunma arkasına daha fazla koşu attılar ve rakip defans oyuncularına daha fazla pres yaptılar.
2018 Dünya Kupası’na göre defans arkasına atılan toplar %34 arttı 2018 Dünya Kupası’na göre santrforların rakip savunmaya baskısı %14 arttı
Topa Sahip Olmak ile Maç Kazanmak Arasındaki İlişki Azaldı
2022 Dünya Kupası son yıllardaki dünya kupaları arasında 'topa sahip olma oranı-maç başına puan' arasındaki ilişki en düşük olan turnuva olarak dikkat çekti. Bunda da en önemli pay topu geri kazanma sayılarının önceki turnuvalara göre azalması. Takımlar daha az agresif oynadı, birçok takım -özellikle güçlülere karşı oynayanlar- topsuz olarak daha sağlam durmak adına, pozisyonlarını bırakmamayı tercih etti. Bu da daha az hamle yapmalarını, topu rakibe bırakmalarını ve kimilerine göre oyunu ‘sıkıcılaştırmayı’ tercih ettiler. Bunun da etkisiyle Japonya, Fas gibi takımlar daha az topla oynayarak puan/sonuç almayı başardılar.
2010 Dünya Kupası’nda topun X Takımından Y takımına geçmesi maç başına 96, 2014 Dünya Kupası’nda 90,5, 2018 Dünya Kupası’nda ise 89’du. 2022 Dünya Kupası’nda ise bu sayı 87 olarak ölçüldü. Bu arada önemli bir detay da şu topa sahip olma oranı ile maç başına puan korelasyonun her dünya kupasında bir öncekine göre düşüş göstermiş olması…
Topa sahip olma oranı ile oyun başına puan arasındaki ilişki:
Savunma Çizgisi Yükseldi
Takımların bir çoğu bu turnuvada orta sahayı merkezden kapatarak savunma yapma yöntemini benimsedi. Bu yüzden 2’li merkez orta sahalar ile oynadılar ve hatta şampiyon Arjantin gibi takımlar merkez ikiliyi en az bir kanat ve santrforla da destekleyerek göbeği 4 kişiyle savunmaya kadar götürdü işi.
Bu merkez savunmasını kompakt yapabilmek için de savunma çizgisini son Dünya Kupası olan 2018’e göre daha da öne çektiler. Katar’daki takımların savunma çizgilerinin ortalama konumu 2018 Dünya Kupası’na göre 80 cm daha ileride yer aldı. Buna bağlı olarak kaleciler de daha önde konumlandılar.
2018 Dünya Kupası ortalama savunma çizgisi mesafesi 35.8 metre
2022 Dünya Kupası ortalama savunma çizgisi mesafesi 37.6 metre
Kenarlardan Yapılan Hücumlar Arttı
Takımların merkezlerini iyi savunmaları ve defans hattını daha önde kurmalarına karşın atak yapan takımlar da 2 plan uyguladılar. Bunlardan bir tanesi daha fazla kenar hücumu. Atak yapan takımların üçüncü bölgeye giriş yüzdelerine baktığımızda sağ ve sol kanatların %55 paya sahip olduklarını görüyoruz. Oyunu genişleten bekler ve kanat oyuncuları takımların yeni güçlü hücum silahları olabilir.
2010 Dünya Kupası’nda üçüncü bölgeye girişlerin %25’i merkezden
2022 Dünya Kupası’nda üçüncü bölgeye girişlerin %26’sı merkezden
Bir diğer hücum tarzı ise kanat ataklarıyla bağlantılı olarak kenar ortaları. Fakat burada nicelikten çok nitelik öne çıkıyor. Takımlar ortalama olarak 2018 Dünya Kupası’ndan daha az kenar ortası yapmış ama daha fazla gol kaydetmişler. Kalite ve becerinin öne çıktığını, bunda da santrfor tercihlerinin rol oynadığını söyleyebiliriz. Özellikle 1 vs. 1 oynamayı beceren kanat oyuncuları ve ceza alanında hareketli bir santrforu olan takımlar bu trendi sürdürecek gibi görünüyor.
2018 Dünya Kupası ortalama kenar ortası 14.3, gol sayısı 24
2022 Dünya Kupası ortalama kenar ortası 13.5, gol sayısı 45
Santrforlar Döndü ve Dönüştü
Santrforlar demişken klasik 9 numaların dönüşünü ve dönüşümünü de konuşmak lazım. Bu Dünya Kupası’nda sahte 9 neredeyse hiç kullanılmadı. Zaman zaman Messi gibi oyuncular santrfor bölgesine indiler fakat rolleri gereği 9’u oynamadılar. Alvarez başta olmak üzere 9’daki oyuncuların dönüşen rolleri ise önemliydi. Bu Dünya Kupası’nda 9 numaralar, bir önceki kupaya göre savunma arkasına daha fazla koşu attılar ve rakip defans oyuncularına daha fazla pres yaptılar.
2018 Dünya Kupası’na göre defans arkasına atılan toplar %34 arttı
2018 Dünya Kupası’na göre santrforların rakip savunmaya baskısı %14 arttı
Topa Sahip Olmak ile Maç Kazanmak Arasındaki İlişki Azaldı
2022 Dünya Kupası son yıllardaki dünya kupaları arasında 'topa sahip olma oranı-maç başına puan' arasındaki ilişki en düşük olan turnuva olarak dikkat çekti. Bunda da en önemli pay topu geri kazanma sayılarının önceki turnuvalara göre azalması. Takımlar daha az agresif oynadı, birçok takım -özellikle güçlülere karşı oynayanlar- topsuz olarak daha sağlam durmak adına, pozisyonlarını bırakmamayı tercih etti. Bu da daha az hamle yapmalarını, topu rakibe bırakmalarını ve kimilerine göre oyunu ‘sıkıcılaştırmayı’ tercih ettiler. Bunun da etkisiyle Japonya, Fas gibi takımlar daha az topla oynayarak puan/sonuç almayı başardılar.
2010 Dünya Kupası’nda topun X Takımından Y takımına geçmesi maç başına 96, 2014 Dünya Kupası’nda 90,5, 2018 Dünya Kupası’nda ise 89’du. 2022 Dünya Kupası’nda ise bu sayı 87 olarak ölçüldü. Bu arada önemli bir detay da şu topa sahip olma oranı ile maç başına puan korelasyonun her dünya kupasında bir öncekine göre düşüş göstermiş olması…
Topa sahip olma oranı ile oyun başına puan arasındaki ilişki:
2006 : 0.706
2010 : 0,429 (%39 düşüş)
2014 : 0,275 (%36 düşüş)
2018 : 0,202 (%27 düşüş)
2022 : 0,159 (%21 düşüş)